Kurtlar vadisi 45. bölüümü bu hafta yayınlanmayacak galiba,Eşref saati dizisi bu hafta yayınlanmadı Bence kurtlar vadisi pusu'da yayınlanmayacak...

Kriz nedeniyle Show TV, indirim istedi, yapımcı şirket rotayı başka bir kanala çevirdi. Vadi'nin adresi değişecek gibi!

Show TV pek çok yapımından olduğu gibi kriz nedeniyle Kurtlar Vadisi ekibinden de bölüm başı indirim yapmasını istedi. Dizi, atv yolunda...

Kaynak:Mynet.com

ökhan Kırdar'ın Kurtlar Vadisi Pusu için hazırladığı "Bu aşk" adlı parçasının olduğu Kurtlar Vadisi Pusu sahnesi.


Vadi'deki hayallerim yıkıldı
Haftalık Vadi yazımızı yazalım, aman boş geçmeyelim. İşin şakası bir yana Vadi, bu sezon beni hayal kırıklığına uğrattı, uğratmaya da devam ediyor. Yerlere yıkılan Polat'ın Conan misali yeri göğü inletmesini beklerken Polat bu hafta da süründü. Üstelik sadece o değil, ekran başında biz de süründük. Memati deli deli ortalarda dolaşırken -bu arada Gürkan Uygun'un deli bakışları beni ürkütüyor- Aldüley'in 'baltalar elimizde, uzun ip belimizde, biz gideriz ormana hey, ormana' hayatı hepimizi çileden çıkardı. Tamam, plana uygun olarak belgeleri alıp ortadan toz olman gerekiyor da bu kadar da olmaz ki! Hiç mi merak etmiyorsun Polat'a ne oldu, aman efendim Memati yeniden uyuşturucuya mı sarıldı? Bence bu sezonun başında herkesin çil yavrusu gibi ortadan yok olması Vadi'nin ruhuna ters. Bir kere bu insanlar birbirinden hiçbir şekilde ayrılmazdı.
Birinin eline kıymık batsa, diğeri ortalığı ayağa kaldırırdı.
Yine konumuzun başına dönersek, iki haftalık sürünme bu seyirciye fazlasıyla yetti. Artık Polat'ı dimdik ve ayakta görmek istiyoruz.
Kıyamayız biz Polat'a... Bu arada ölümcül silahı yanlış tahmin etmişim.
Görünen o ki Polat, yatak yayıyla saldıracak düşmana. Tabii kafasını klozetten çıkartabilirse...
Nilgün K. Tahmaz


İstanbul'dan İbrahim Pehlivan'a katılmamak imkansız. Okurumuz mesajına, "Bazı TV kanallarının yaptığı reklam kuşağı aldatmacası bizi reklamlardan soğuttu." diye başlıyor.

Sözlerini, "Tüm kanallarda program arasında veya bitişinde reklam kuşağına girerken 'reklam' diye bir anons yapıyorlar. Bitiminde ise yine 'reklam' deyip bitiriyorlar. Siz izleyici olarak reklamların bitip programın kaldığı yerden devam edeceğini sanıyorsanız yanılıyorsunuz. Reklam bitiş anonsundan sonra insanı canından bezdiren tanıtım, tek reklam, bir reklam ya da advertorial adı altında bir sürü reklam yeniden başlıyor. Biz bu durumda kendimizi aldatılmış hissediyoruz ve reklamlardan iyice soğuyoruz. İnanın bir programda reklama girildiğinde hemen değiştirip başka kanala kaçıyorum. Reklam izlemekten nefret ediyorum. Bu konuyu RTÜK'e de yazdım, bilmiyorum sonuç alabilir miyim? Konuyu gündeme getirip biz izleyicileri tekrar reklamlarla barıştırabilirseniz çok sevinirim." diye bitiriyor.

Sayın okurumuz serzenişinde çok haklı. Geçtiğimiz perşembe, uzun zamandan beri beklediğimiz Kurtlar Vadisi'ni izlerken ben de aynı serzenişte bulundum, hatta dozu biraz daha artırılmış biçimde söylenmeye başladım. Filmi izlerken hiçbir uyarı işareti almadan sanki filmin bir sonraki karesiymişçesine içine gömdükleri 'Muro' filminin tanıtım fragmanını belki 15 kere izledim. Yukarıda saydığınız bütün çeşitlere ek olarak kanalın diğer dizi reklamlarını da ezberledim. Elbette televizyon kanalları reklam girdileriyle ayakta durmakta, ama bu izleyiciyi canından bezdirmek anlamına da gelmemeli. Şimdi Kurtlar Vadisi denince aklıma Polat Alemdar'ın tutulduğu cezaevinden bu reklam sıradağları arasından nasıl kurtulacağı geliyor. Acaba kaçarken bant reklamlara takılıp düşer mi, sanal reklamlarla aniden önüne çıkan objeleri görebilir mi ve daha da önemlisi biz çaresiz izleyiciler bunca engel arasından filmi izleyebilecek miyiz?
Günseli Özen Ocakoğlu


"En ilgiyle seyrettiğim dizi Kurtlar Vadisi" diye kaç kez yazdım, söyledim.
Zaman zaman bazı oyuncuları fokuslayıp nasıl da iyi rol kestiklerini, başarılı olduklarını belirttim buradan. Elbette ki bunlar kişisel görüşlerimdi. Ama şimdi yazacaklarım kişisel değil kuramsal.
Memleketin en çok izlenen, dikkate alınan, para kazanıp para kazandıran bu uzun soluklu dizisinde çocukça reji, senaryo ve sanat-kostüm-aksesuar gurubu hataları yakışıksız duruyor, seyirciye ayıp oluyor.

GICIR GICIR VİDALAR
Bir çırpıda sadece birkaçını sayayım da biraz daha dikkatli olsunlar:
- Koskoca MİT yetkilisi polisteki rütbeleri bilmiyor gibi baş komisere "amirim" demez.
- Önceki duruşmada İskender'e tabancalı suikastı son anda(!) önlenen Memati 2.duruşmada camına bir etiket bir de görevli yazan karton kondu diye Adliye önüne bu kadar rahat gidip, gık edilmeden eylem başlatamaz.
- Müstahdemin ifadesiyle en az 40 gündür o hücrede kalan Polat'ın tek giysisi siyah çember yaka fanila, siyah pantolon ve pabuçlar ütüsü bile bozulmadan cillop cillop görünmez.
- Daha getirildiğinde ağzı burnu tekmelerle kırılan. İçeri her girene saldırıp bir araba sopa yiyen, kan revan içinde kalan Polat yüzünde tek bir darp izi, kaşında, gözünde, burnunda minicik bir leke olmaksızın ay parçası, ipek tenli cemaliyle ekrana gelemez.
- Hücredeki klozet ve lavabo pislikten neredeyse içine edilenlerin rengini almışken klozeti zemine rapteden yepyeni vidalar cıvatalar tellal gözü gibi parlamaz.
- Şehit evi, şehit anası-babası ve yakınları bu kadar müsamere kıvamı sunulmaz.
SAVAŞ AY

muro, çeto ve yıldırım birlikte concon cafe ye giderler, pardon cancan cafeye giderler :)

Kurtlar Vadisi Pusu, Bölümleri, Videları, Müzikleri ve Bölüm özetleri, Fragmanları ve Canlı izleme Sitesi